Ölenlerin ebediyen dünyadan ayrılmadıkları, bunların ruhlarının cenazenin çevresinde, ağaçlarda, bitkilerde ve giderek tüm doğada dolaştığı, böylece tüm doğanın canlı olarak algılanmasıdır.
Kadın kefeninde göğüse konan bez.
Hititler'de Anatanrıça ve doğurganlık ile yeniden doğuşu simgeler.
Kadın ve erkek kefeninde omuzdan ayağa kadar örtülen bez.
Kadın kefeninde başa örtülen bez.
Kadın kefeninde göğüsten göbeğe kadar örtülen bez.
Anadolu'da eski dönemlerde, gömülen cesedin başı batıya yada doğuya gelecek şekilde uzatılarak veya ana karnındaki şekle benzer olarak gömülmesine HOKER denir. Hoker durumundaki ölüler genllikle sağ veya sol yanlarına yatırılmış olur. Sırt üstü yatırılanları çok azdır. Bu durum yeniden doğuşun sembolüdür.
Hititler'de Anatanrıça ve doğurganlık ile yeniden doğuşu simgeler.
Kadın kefeninde baştan ayağa kadar örtülen bez.
Cenazenin kaldırıldığı ve defin edildiği gün cenaze evinde, emeği geçenlere verilen yemeğe denir.
Anadolu'da ve Kafkaslar'dan Orta Asya'ya kadar olan coğrafyada mezarın üzerinin toprak örtüsü ile yüksek bir tepe haline getirilerek yapılan ve mezara bir koridor ile ulaşılabilen yapılara denir. Bu yapılarda bir mezar odası bulunur ve ölünün yanında hediyeleri gömülüdür.
Altay ve Yakut Türkleri'nde canlı ve cansız herşeyde bulunan ruh.
Kadın kefeninde baştan ayağa kadar örtülen bez kapak.
Cenazenin içine konup taşındığı, dört uzun kollu kapaksız tabut.
Mezar içine konan ve kıbleye göre yerleştirilen cenazenin üzerine örtülen taş veya tahtaya denir.
Hem ölümü hem de ölümsüzlüğü sembolize eder. Yaşamı anımsatan, uzadıkça uzayan upuzun bir gövdesi vardır. Tanrıya ulaşmayı simgeleştirmeside kabul edilir. Gökyüzüne dim dik ve upuzun uzanır.
Altay ve Yakut Türkleri'nde sadece insanlarda bulunan ruh.
Cenazenin mezara defin edildiği günün akşamında mezara gelerek bazı sorular soracağına inanılan sorgucu meleklerine verilecek cevapları ölen kişiye hatırlatrmak amacıyla yerine getirilmesi gereken dini görevdir. Bazı kültürlerde talkım verilinceye kadar ölen kişinin öldüğünün farkında olmadığına inanılır.
Orta Asya Türk inanışı olan Gök Tanrı dininde yaradan, inanınlan tanrı.
Altay ve Yakut Türkleri'nde özellikle yoğun olarak kullanılan "esinti, rüzgar, nefes" anlamına gelen bütün canlılarıda bulunan ruh.
İnsanla hayvan ya da doğal nesneler arasında bir akrabalık ilişkisi ve gizemli bir bağ olduğu inancına dayanan düşünce ve davranış sistemi.
Tuba, Arapça kökenli bir sözcük olup hoşluk, güzellik, iyilik gibi anlamlara gelmektedir. Kur'an'da bu kelime Ra'd Suresi'nde geçmektedir: Tuba'nın bir cennet veya cennette bir ağaç olduğu şeklinde değişik rivayetler yapılmıştır.
Anadolu'da ve Kafkaslar'dan Orta Asya'ya kadar olan coğrafyada mezarın üzerinin toprak örtüsü ile yüksek bir tepe haline getirilerek yapılan ve mezara bir koridor ile ulaşılabilen yapılara denir.